
devlet kurumlarından her zaman uzak durmuşumdur. zamana ve yeniliklere ayak uyduramamış, insanların zamanını boş yere çalan itici ve bön kurumlar. hepsi böyle mi ? tabi ki değil ! devletin bazı kurumları o kadar güzel işliyor ve insanlara hizmet veriyor ki inanın özel kurumlara bile taş çıkartıyor. mesela şişli ssk bunlardan bir tanesidir.
devlet kurumlarının doğru düzgün, sağlıklı işleyen internet siteleri bile yok denecek kadar az. aşırı bir yüklenmede bu web siteleri hizmet dışı kalıyor. söz konusu internet siteleri günün belirli zamanları açık olsa bile tam işe yarayacakları anda genelde kapalı oluyor.

sorun devletin internet siteleri mi tabi ki değil. bu, aklıma geldiği için yazayım dedim. sorun ptt; hani şu her yerde reklamı çıkan, yenilikçi, çağdaş (!) posta kurumu var ya, işte o !
ihtiyacım olmadığı halde maksat spor olsun kabilinden ptt’de bir hesap açtırmaya karar verdim (banka hesabı gibi bir şey)
konuyla ilgili ptt’nin internet sitesine girdim ve bu işin nasıl halledileceği konusunda kısa bir araştırma yaptım. yapılacak olan iş basitti; TC kimlikle bir posta şubesine gitmek ve hesabı açtırmak ve hesap açılışı için 5 lira para bayılmak (bu 5 lira ne parası belli değil) gayet basit görünüyor değil mi ? ama kazın ayağı böyle değil 🙂
istanbul’da bulunan ptt nin bir şubesine gittim ve 40 dakika sıra bekledikten sonra karşımdaki yetkiliye hesap açtıracağımı söyledim bana 2 adet kimlik fotokopisi çektirin gelin dedi.
şaka gibi !
ptt elemanının yüksek makamlarına hitaben : siz fotokopi çekmiyor musunuz, hangi zaman diliminde yaşıyorsunuz ? dediğimde, fotokopi makinemiz yok dedi.
fotokopi makineleri yokmuş 🙂
Eee 40 dakika burada boşuna mı bekledim yani. (bu tip şeyler; insanların sıkıntı çekmesi, boş yere zamanının harcanması bu heriflerin umurunda değildir) Eşek gibi gittik ve 2 adet kimlik fotokopisini çektirdik ve tekrar sıraya girdik, bir müddet sonra yazıcıları bozuldu ve yazıcıyı tamir etmek için birisi geldi, neyse ki bu durum fazla uzun sürmedi, nihayetinde hesabı zar zor açtırdık.
hesabı açan ptt elemanına “internetten hesabıma giriş yapmak istiyorum, bunun için ipç şifresi (interaktif posta çeki şifresi) istiyorum” dediğimde onu biz veremeyiz dedi. kim veriyor dedim. Merkez ptt^ye gitmeniz gerekiyor dedi. Merkez ptt nedir, burası ne iş yapar, madem şifreyi siz vermeyeceksiniz ve madem merkez değilsiniz (merkez her ne demekse) o zaman neden hesap açtınız dedim ve daha fazla sinirlenmemek için çıktım.
daha sonra merkez dedikleri başka bir ptt^ye gittim. içerideki bulunan güvenliğe konuyla ilgili neler yapabileceğimi şifreyi kimden alabileceğimi hangi sıraya girmem gerektiğini sordum (söz konusu güvenlik sanki bar ya da pavyon kapılarında duran güvenlik gibi kaba bir tip) ptt şubesinin güvenliğinden sorumlu kardeşimiz elini omzuma koydu ve bana bir şey anlatıyor: “filan adam burada değil, bu işlere o bakıyor, sen en iyi başka bir merkez ptt git” tadında bir şeyler fısıldadı… top gibi oradan oraya oynuyorlar yani… saygı denilen bir şey söz konusu değil ! Kendilerinin yapması gereken bir işi, başka birilerini işaret ederek işin içinden sıyrılma uyanıklığı.
mesai saatleri içinde görevinin başında bulunması gereken adam yok ve bir sürü insan “yok olan” o adamı bekliyor ! bekleyenler arasında yaşlı insanlar ve çocuklu hanımlar var. saçma salak bir durumun içindeyim. derinden derine “la havle” çekiyor ve kendi kendime “olum nasıl bir belaya bulaştın sen” diyorum. basit bir ptt hesabını saatlerdir açtıramıyorum ve haliyle bunun öfkesini yaşıyor daha da ötesi kendimi çaresiz hissediyorum. bu iş bu kadar zor olmamalı !.. başından beri beni tavırlarıyla, hal ve hareketleriyle sinirlendiren “güvenlik” denilen adama sataşıp, aniden ağız burun girerek “öfke patlaması” yaşamayı düşünüyorum ama sonra sinirlerime hakim oluyorum. burada durup dururken başım belaya girecek ve bir sürü insanın keyfini kaçıracağım buna hakkım yok diyorum ve sonrasında kibarca defolup gidiyorum 🙂
kendimi dışarı attım ve kendi kendime: “aslanım senin ne işin var lan burada ?” dedim.
ptt’nin teknolojik yeniliklere ayak uydurabilmesi ve benzeri kurumlarla rekabet edebilmesi için daha 60 fırın ekmek yemesi gerekir. devlete sırtını dayamış şımarık kadrolarla-elemanlarla bu iş yürümez bu bakımdan ptt’nin en kısa zamanda özel bir şirkete dönüştürülmesi ya da başına çok disiplinli bir yönetici geçmesi gerekir diye düşünüyorum.